Pazartesi, Temmuz 28, 2008

Büyüyünce Mercedes Olucam!

Bugün ofise gelirken yolda "Bis" diye tabir ettiğimiz o küçük minimini arabalardan birini gördüm... Ama biraz farklıydı bu;
Sahibinin gözü gibi baktığı her tarafında bir modifiye(hala aklım sırrım ermedi ama), ve arka camda bir yazı;

BÜYÜYÜNCE MERCEDES OLUCAM!!!

Hiç görmeye alışık olmadığımız farklı bir bakış....
Araç kendi küçüklüğü ile dalga geçiyor... Yanı sıra kendine hedef belirliyor :p
Ama sonuçta bütün ilgiyi çekiyor arabalardan minibuslerden duraktan bütün gözler "O küçücük arabaya bakıyor ve gülümsüyor"

Belki katılmayanlar çıkar, ama ne zamanki bir kişi,marka yada ürün kendi zaafını,hatasını veya eksikliğini (başkalarından önce) Ti'ye alabiliyorsa o zaman prim yapıyor....
Düşünün bir küçük "Bis"in Mercedes olmasını, atademirerin göbeğini, Cem Yılmazın Kelini...
Herkesin ve herşeyin bir şekilde kusuru olduğu için, bunları kendi diliyle ifşa edenler, kendilerini düşürmüş olmuyor aksine, Kendisine olan güveni anlatıyor...
Ve bu da Marka, ürün yada kişi adına "güven ve içtenlik" oluşturuyor....

Cumartesi, Temmuz 26, 2008

Hadi iş batıralım...

Murat Buyurgan'ın yazdığı yazıyı okuduğumda ancak bu kadar güzel yazabilirdim dedim kendi kendime...
her zaman çevremdekilere anlatageldiğim bir konu fakat hep "doğru diyosun da, müteşebbis ruhu kaybedersen ne olacak? Tecrübe kazancam derken ya dibi görürsen?" gibi yanıtlarla karşılaştığım bir konu...
"İş batırmadıysanız, yanlış yapmadıysanız, itibar görmezsiniz"
Bloga basladıgım ilk gunlerde yazdıgım hatayı başarıya çevirme yazım aklıma geldi ve tekrar ne kadar hata ya da batık olsa da girişimci ruhu kaybetmemek, her hatadan pay çıkarıp tecrübe diye önümüze koymak, tecrübeleri göz önünde bulundurarak yeni girişimlerde bulunmak, hataları gün geçtikçe azaltırken, hiç bir zaman girişimcilik konusunda doyuma ulaşmamak, ve hepsinin yanı sıra paradan ziyade başarmaktan alınan hazzı tatmak Girişimcinin vazgeçilmez gayesi olmalı diye düşündüm...

Çalışana değer vermek!

BSH Çamaşır Makinesi Fabrikası Direktörü Lars Oliver Giersberg, 400 çalışandan 2 bin 500 fikir geldiğini açıkladı.

BEYAZ eşya ve ev aletleri üreticisi BSH’ın Türkiye’deki çamaşır makinesi fabrikasının çalışanları grup bünyesinde düzenlenen fikir yarışmasında dünya birincisi oldu. Alman BSH, dünya genelinde 45 fabrikasında ’Top Idea’ isimli fikir yarışması düzenliyor. BSH’ın Çerkezköy’deki çamaşır makinesi fabrikasında çalışanların 2007 yılı boyunca Top Idea’ya sundukları önerilerle, fabrikada 272 bin Euro’luk tasarruf sağlandı.

Çalışanların tamamının organizasyona katkısıyla bir çok kar elde ediliyor, sadece tasarruf edilen miktar değil yanı sıra çalışanlar ürün için fikir verebildikleri ve üzerine katkı sağlayabildikleri için firmalarına daha bir sıkı bağlanırken, sonuçta, müşteriye her geçen gün geliştirilen ürünler ile daha iyi bir hizmet veriliyor...
"maaşını, yemegini, yolunu verdik daha ne istiyon!" zihniyetinin örnek alması temennisiyle...

Avea Hayatımın Fikri Projesi

Hayatının fikrini bulan gençler, Avea ve TOG sayesinde kendi işlerini kuruyor. Türkiye'de girişimcilik eğitimini, projelerin fonlanmasını ve işini kuran gençlerin en kritik dönemi olan ilk yıllarında danışmanlıkla desteklenmesini bir arada hayata geçiren tek proje olan Hayatımın Fikri, ikinci yılında 19 proje ile 23 genç girişimciye toplam 513.000 YTL fon verdi...

Kaynak: letsgomobile.org

Çarşamba, Temmuz 23, 2008

Yıllık Kart Ücreti (!)

Türkiye Bankalar Birliği (TBB), yaptığı açıklamada Bankaların Kredi Kartı Müşterilerinden tahsil ettiği Kart Ücretlerinin legal olduğunu bildirdi

Kredi kartı kullanıcısından türlü türlü faiz alınıyor, bireyselde en büyük kazanç bu kredi kartı faizlerinden geliyor, hatta bazı bankalarda ticariler ile yarışıyor, ve bunlar yetmiyor, KART ÜCRETİ alınıyor...
Hadi diyelim ki bu lazım o kadar hizmet veriliyor ve bu yüzden böyle bir sabit alacak gerekli,
Peki istisnasız bütün müşteriler en az bir defa "bu kart ücreti de nedir?" diye sormuşsa bununla ilgili neden farklı bir çözüm geliştirmiyorlar...
Akbankta çalıştığım dönemlerde Kredi Kartının bütün avantajlarını silen bu KART ÜCRETİ birçok müşteri kaybettirdi!
Evet herkesden alınınca ciddi bir gelir oluyor, 500bin kart, 40 YTL Kart ücreti, 20milyon YTL gelir(!)
Peki bir banka, o kadar çok müşteri kaybedeceğine faizlere bir puan eklense 20milyondan az mı kazanır çok mu?
Veya böyle bir yaklaşım etik değil mi diyorsunuz?

ilk 10 web 2.0 girişimleri...



10 Most Successful Web 2.0 Startups To Date

Facebook da açıldı(!) hayırlı olsun...

Facebook o kadar yeniliklere imza attı da niye Loginden sonrası sır gibi diye sorar dururdum kendime, "şu kodları açmıcak mı?"
evet sonunda Facebook da Açıldı...

Mark Zuckerberg şu anda beta sürümü (new.facebook.com) ile yayında olan yeni Facebook tasarımının ilerleyen haftalarda Tüm kullanıcılara açılacağını duyurdu...

Perşembe, Temmuz 10, 2008

Büyük Markalarla Nasıl Başa Çıkabilirim?

Girişimcilerin en çok korktuğu konulardan biri de; bu kadar büyük markayla nasıl başa cıkabilirim...?
evet üzerine çokca düşünülmesi gereken bir konu... ama birde diğer taraftan bakarsak, "yapan nasıl yapıyor?"...
bugün Forbes'te bir yazı okudum, özetle;
"Çalıştıkları firma batan 3 yönetici kendi firmalarını kurar, fakat biraz farklı bir yol izleyerek HERKESİN YAPTIĞINI seçmezler, sadece Hoteller için tekstil ürünleri üretirler, hatta sadece havluyla başlar devamında nevresim takımları üreterek devam ederler...
Zorlu vb. dev firmalar varken, onların en büyük avantajı küçük olmalarıdır, dev fabrikalar küçük müşterilerle veya onların anlık küçük siparişlerine cevap vermekte zorlanırken, kendileri 10-15 havlu takımı siparişine bile cevap verebilmektedir küçük atölyelerinde...
Ve bu sektörde Türkiye pazarında ciddi bir yere ulaşırlar...
devamında ikinci nesile geçer firma ve ihracata başlanır 2005'te... bulgaristan yunanistan romanya derken alır yürür...
çünkü eksperdirler artık, belki Tekstilin çok ufak bir kısmı için ama Markadırlar... Sadık Müşterileriyle, az da olsa siparişlere birebir hızlı dönüşleriyle... markadırlar...
Ve bugün Ritz-Carlton, Hilton, holiday Inn, Hyatt gibi dev zincirlerin neredeyse bütün hotelleri onların ürününü kullanıyor..."
evet...bir yumuşak karın yakalayınca olabiliyor... yandan sızabilecek bir alan bulup, müşterilerle birebir taleplerini cevaplayıp, kalitenizi her geçen gün biraz daha artırdıktan sonra.... istediğiniz sektörde istediğiniz markayla başa çıkabilirsiniz...

Mehmet Cihangir

Lansman(!)

Geçen günlerde MilGem ile ilgili bir yazı yazmıştım,
bugün okuduğum başka bir yazıda gördüm ki, bu sadece bize has bir özellik değil....
Genel Kamusal Yapıların klasik yatırımı yapıp umursamadıkları şeyler bunlar ; isimlerlendirme, lansman, pazarlama

"Aynı MilGem'de o kadar yatırım yapıp yeni bir gemi geliştirildikten sonra bu kadar kuru bir isim konulması gibi, Birleşik Devletler'de Folsom şehrinde 117milyon dolar harcayarak yaptırdığı şehrin simgesi olacak köprüsüne isim verme konusunda ciddi tartışmalar yaşamış;
Dünyaca ünlü Johnny Cash temalı bir isimmi? yoksa Folsom Lake Crossing gibi şehrin ismini barındıran bir isim mi?"
ve tahmin ettiğiniz gibi Folsom Lake Crossing olarak isimlendirilir yeni 117 milyonluk köprü...

Neyse bu konuda da yorum sizin...

Çarşamba, Temmuz 09, 2008

Güvenlikten müdürlüğe giden yol...

Yıllarca güvenlikçi olarak çalıştığı bankaya müdür oldu. İşte bir başarı öyküsü;

Çorum'da bir bankanın şubesinde 1982 yılında güvenlik görevlisi olarak çalışmaya başlayan Cemal Kaçay, 26 yıl sonra aynı şubenin müdürü oldu.
Cemal Kaçay, kendisinin 1982 yılında işe başladığı dönemlerde hem güvenlik görevlisi hem de memur olarak işe alımların olduğunu bildirdi.
''O zamanlar Merkez Bankasının güvenlik görevlileri sivil olarak, bellerinde silahları ile geziyorlardı'' diyen Kaçay, kendisinin de ''gençliğin verdiği heyecan'' ile güvenlik görevlisi olmak kendi isteğiyle işe başladığını ifade etti.
Kaçay, Halk Bankasının Çorum şubesinde işe başladıktan bir müddet sonra güvenlik görevlilerine ''siyah üniformalar'' dağıtıldığını belirterek, ''Bu görevin benim için cazibesi kalmamıştı. Ben de memur olmak için karar verdim ve çalışmaya başladım'' diye konuştu.

MEMURDAN ÇOK MEMURDU
Güvenlik görevlisi olmasına rağmen muhasebe bilgisi ve daktilo kullanma yeteneğiyle banka içinde daha çok memurluk görevi yaptığını anlatan Kaçay, 2 yıl sonra aynı bankada memurluk görevine başladığını kaydetti.
Bankanın şube müdürü olmak hayalini o yıllarda kurduğunu belirten Kaçay, ''(Eğer hedefinizi koymuşsanız, yolun yarısını geçmişsiniz demektir) sözü ne kadar haklıymış, şimdi daha iyi anlıyorum'' dedi.

''HEM ÇALIŞTIM HEM OKUDUM''
Cemal Kaçay, bankaya başladıktan sonra Açıköğretim Fakültesini dışarıdan bitirerek üniversite eğitimini tamamladığını ifade ederek, Halk Bankasının hizmet içi eğitim seminerleri, ekonomi dersleri, yükselme eğitimleri gibi pek çok alanda da eğitimine katıldığını vurguladı.
Kaçay, bankacılığın sevildiği zaman insanı mutlu eden bir meslek olduğuna dikkati çekerek, şunları söyledi:
''Bankamızın yaptığı geniş kapsamlı eğitim çalışmalarına katıldım. Ekonomi, kriz dönemleri ve ihtisas yapılabilecek alanlarla ilgili en değerli bankacılardan dersler aldım. Çalışmamın her zaman faydasını gördüm. Ben buralara kadar yükselebileceğimi hayal etmezdim. Ancak bankamızın performans ve kazandığınız iyi notlara göre ödüllendirme sistemi, çalışan herkesin önünü açıyor, bunu şimdi daha iyi anladım.''

Kaçay, şu anda hedefinin bankanın Çorum şubesini Türkiye genelindeki ilk 10 şube arasına yükseltmek olduğunu dile getirdi.

Kaynak: www.milliyet.com.tr

Şampiyon Kokoreç franchise ile yayılacak


İşe 1950’ lerde büfeci olarak başlayan Galip ve Necati Tokgöz kardeşlerin 1981’ de Beyoğlu Balıkpazarı’ nda açtığı Şampiyon Kokoreç, 1994 ten bu yana tescilli bir marka olarak hizmet veriyor. Bugün itibariyle 12’ si İstanbul’ da olmak üzere 45 şubesi bulunan Şampiyon Kokoreç, bu yıl sonuna kadar girişimcilere 20 franchise vermeyi planlıyor.

Alışveriş merkezleri ve işlek caddelere franchise vereceklerini ifade eden şirket sahiplerinden Ahmet Memişoğlu İstanbul’un yanı sıra Adana, İzmir, Ankara ve Bursa’ ya franchise vereceklerini söyleyerek şöyle devam ediyor:

‘’Franchise verdiğimiz girişimciler ürünlerini bizden temin edecek. Elemanlarını eğitime tabi tutuyoruz. Dekorasyonu da ya biz yaptıracağız ya da onlar bizim istediğimiz standartlarda kendileri yaptıracak. Mağaza geniş cepheli ve 75-100 metrekare arasında olması gerekiyor. Reklam katkı payı isim hakkı gibi alanları kapsayan bir bedel belirledik bunun dışında franchise alan girişimcilerden başka bir meblağ talep etmiyoruz. Tüm bunlar için 30 bin Euro talep ediyoruz’’.

Pazartesi, Temmuz 07, 2008

GM binlerce kişinin işine son verecek

"ABD'li dev otomotiv şirketi General Motors'un binlerce çalışanının işine son vermeyi düşündüğü bildirildi."

Siemens de geçen gunler 17bin çalışanın işten cıkarılacagını duyurdu....
bu işten çıkarmalar global bir etkiden mi kaynaklanıyor?
sadece bu şirketlerde mi bir sorun var?
veya artık az kişiyle çok iş mi yapılmalı...??
neyse pek akıl sır erdiremedim ama hayırlısı....

haber için...

Cumartesi, Temmuz 05, 2008

MilGem ve Yaratıcılık(!)


Adı: Milgem (milli gemi'nin kısaltılmışı -ne kadar yaratıcı bi milletiz dimi?-)
Üreten: Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı
Amaç: Miadı dolmuş karakol gemilerinin değiştirilmesi

evet, ne kadar güzel değil mi..? bazı gemilerimizi değiştirmemiz gerekiyor, ve sorumluluğu üzerine alan D.K.K. kendi teknoloji ve sermayesiyle yeni bir gemi üretiyor..
Yanlız ufak bir ayrıntı kaçıyor dikkatten... Ufak demiyelim hatta oldukça büyük bir eksiklik... Reklamcı yok memlekette? hiç mi kalmadı yaratıcı fikir sahipleri... nasıl bir acziyet... veya nasıl bir "yaptım işte oldu, daha ne!!" düşüncesi?

neyse bu konuda yorum sizin...
ayrıntılı bilgi için Deniz Kuvvetleri ya da wikipedia...

Google ve müşteriye yaklaşım...

Google; dünyanın en büyük arama motoru... yandaki hizmetlerini saymıyorum zaten(youtube,blogger vb..)
o hayatımıza girdiğinden beri hep müşteriye kitlesel değil birebir yaklaştı...
ne aradıysak onu karşımıza getirdi... reklamları dahi bizi rahatsız etmedi... gene istediğimiz konularla ilgili reklamları sade bir şekilde sayfaya yerleştirdi...
o zamana kadar hep alışageldiğimiz yahoo, msn, mynet gibi her tarafı renkli.. reklamlarla dolu... bizim istediğimizi önümüze sundular ama hep reklamları aşıp nerde oldugunu bulmamızı gerektirdiler... gene de sagolsunlar Google günlerine kadar onlarla geldik... haklarını yemeyelim...
ama sonuçta google, bir şekilde müşteriye istediğini verdi... yetinmedi memnun etti... yetinmedi bagımlı yaptı hepimizi...
ve işte burdayız "google it".... search nedir unuttuk sayesinde... "google it"...

ha şimdi diceksiniz bu yazı nerden esti şimdi??
sağolsun google (ne kadar Özgür Alaz'ın katkısıyla olsa da) hazırlamış Kırkpınar temalı logoyu...
görünce orda o logoyu... içten içe müşteri "kalbi" bir muhabbet besliyor google'a...
diyor; kocaaa Dünya Devi Google benim ülkeme has tema hazırlamış da koymuş....
ve verdiği hizmetlerin yanı sıra bu tarz jestlerle, hayatımızın her karesine girdi SAĞOLSUN GOOGLE!!!

Perşembe, Temmuz 03, 2008

Türk Eğitim Derneği'nden Genç Inovatif Girşimcilik Projesi

"Türk Eğitim Derneği, ABD Büyükelçiliği desteği ve Technopolis Group işbirliği ile, gençlerin yaratıcılık, yenilikçilik ve girişimcilik yeteneklerini geliştirmeye yönelik "Genç İnovatif Girişimcilik Projesi"ni hayata geçiriyor. Proje, ABD Büyükelçisi Ross Wilson ve Türk Eğitim Derneği Genel Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu'nun katılımıyla 30 Haziran günü Limak Ambassadore Otel'de düzenlenen toplantıyla tanıtıldı."


ayrıntılı bilgi için buyrun...

Artık Flash sitelerde arama motorlarında...



flash tabanlı sitelerin arama motorlarının kimsesiz çocukları olduğunu biliyorduk. bütün güzelliklerine rağmen en güzel flash tasarımlı siteleri arama motorları ile bulmak mümkün olmuyordu.ancak flash denildiğinde akla gelen ilk isim olan adobe bu duruma bir dur demek istemiş ve flash aramaları yapabileceğimiz bir Adobe Flash Player teknolojisini büyük arama motorları Google ve Yahoo ile paylaştığını açıklamış.
artık zengin ve dinamik internet içerikleri ve indesklenemeyen bir kısım içerikler bu teknoloji sayesinde arama motorlarının kayıtlarında görüntülenecek.
ayrıntılı bilgi için buyrun...

Salı, Temmuz 01, 2008

Tasarruf derken???



Alman şirketler grubu Siemens, General Electric gibi rakip firmalarla "daha iyi rekabet edebilmek" için dünya çapında 17 bin 200 çalışanını işten çıkaracak. Almanya’da yayımlanan Sueddeutsche Zeitung gazetesinde çıkan habere göre, Almanya’nın küresel devi Siemens, çoğu üst ve orta düzey yöneticiler olmak üzere çalışma gücünün yüzde 4’ünü oluşturan 17 bin 200 çalışanının görevine son verecek.
İşten çıkarılacak kişilerin 6 bin 400’ünün, 136 bin kişinin istihdam edildiği Almanya’dan olacağı, firmanın 2010 yılına kadar 1,2 milyar avro tasarruf yapmayı hedeflediği belirtildi.
Firma konuya ilişkin açıklama yapmazken, Siemens üst yöneticisi Peter Loescher, dün çalışanlarına yazdığı mektupta, ayrıntılara giremeyeceğini, ancak Siemens’in potansiyelini seferber etmenin zamanı geldiğini söyledi.
Loescher mektupta, "ABD’de mali piyasalardaki kriz, enerji ve yüksek hammadde fiyatları yüzünden risklerin dünya ekonomisi için açıkça büyüdüğü bir dönemde bu şimdi çok önemli ve biz bunu gelecek aylarda daha fazla hissedeceğiz" dedi.
Siemens bütün dünyada 435 bin kişiyi istihdam ediyor.